13 Ekim 2010 Çarşamba

en sevdiğime en sevdiğimiz..

SIYRILIP GELEN

Soluk bir ay dolanıyor
kentin üstünde her gece
Her gece bilge bir gezgin
tavrıyla adımlıyor yolunu

Güz yanığı bir durgun
sessizlikle örtülü her şey
ve yırtılmış bir tül gibi
savrulup duruyor zaman

Suların sesini dinle şimdi
ormanın fısıldayışlarını
usulca yarılıyor dağların göğsü
bir aşkı dinlendirmek için

Ve gözleri uzak yamaçlarda
aranıp dururken bir şeyleri
sessiz ve sakin beklemekte
bekledikçe bileylenen yürek

Belli ki dağların, denizlerin
ve göllerin üzerinden
sıyrılıp gelmektedir seher
Belli ki yakındır
doğayı ve hayatı sarsacak saat


Ahmet TELLİ


4 Ekim 2010 Pazartesi

saçımcım..

saçımı kestireli çok oldu, evet harika olmadı ama canım istemişti ve rahatlamak istemiştim.. zaten pişman da değilim kestirdiğime lakin son zamanlarda annem ve yakın arakdaşlarım, "sen bi daha kısa kestirme saçını", "fön çektirsene", "jöle sürsene" vb laflar etmeye başlayınca bende saçımda bir düzenlemeye gideyim bari dedim ve daha farklı kurutma ve toplama teknikleri yarattım. çok acaip şeyler değil yaptıklarım ama eskiden hiç umursamadığım ve neredeyse saçlarımı yapıştırdığım için bu son yaptıklarım benim için farklılık ve yenilik.. hem bence başarılı da oldum! şimdi gelin görün beni :) evet hala harika değilim ama eskisi kadar çirkin de değilim bence :)sevgiler.. oldum olalı saçıma ve siyahıma karışan insanlar size hem saygılar hem sevgiler..