3 Aralık 2012 Pazartesi

S.

Rüya yerine kavrulduk.

1 Aralık 2012 Cumartesi

"şapkadan babam çıktı"

hala tutkuyla konuştuğumuz, sevdiğimiz ve sonunu göremediğimiz dizimizdi!
jenerikte şöyle bir şiir vardı;

kalabalıkta kaybolan çocuklarız biz
aynalarda parçalanmış görüntüler gibi
kimsenin duymadığı bir şarkı söyleniyor şehirde
aceleci bir kuş geçiyor aramızdan
bizse yıldızlara bakıp hayat diliyoruz
ve tesadüfler gülüyor halimize
vesaire… vesaire… vesaire…

29 Kasım 2012 Perşembe

işçi

senin o "dünyanın sonu değil, yeni bir başlangıç!" dediğin aslında hakikaten dünyanın sonu bence. bir diğerine göre "aslında yeni bir başlangıç ama yönetmesini bilene!" kafam karıştı tabi benim sonuçta ama ne yönettik ne yönetemedik belli değil. izlediğimiz filmlerde arayacağız sanırım yönetimi! hadi hayırlısı mayısa kadar alcohol free.

19 Kasım 2012 Pazartesi

24 kasım 2012 Cumartesi : 400. hafta 400. buluşma..


mor

turkuaz perdeleriyle yüzmüşler
bizi gerçekle üzdüler
aldığı acılar yetmemiş
beğeniyle uyumuş.
(RG)

19 Temmuz 2012 Perşembe

11 Haziran 2012 Pazartesi

.,.

Sen herseyi kontrol altına almaya cabalarken o kontrol coktan bana sunulmuş olur. Ben istemesem de kontrolü ben saglarım. Ben gitmek istersem sen kalırsın. Sen sahte gülüşlerle kalırsın, arkandan konuşanı gene ben -eger istersem- sustururum.. İddiam senin tavrındandir. aklından çıkmayacak fikirler ve akillarda sarsılmayacak yerim ile sana sevgilerimi yollarım ben hep. Haklisin cok zor hayat saçlar cok daha zor.

2 Mart 2012 Cuma


"remember, not every conversation will be life-changing experience, nor does it need to be."

8 Şubat 2012 Çarşamba

chez toi

fazla mı büyük konuşuyorum acaba?

iddialı lafları pek severim ama abarttığımı da belirtirim her fırsatta! yakın çevremdekiler iddialı lafları sevdiğimi ve megolomanmışcasına davrandığımı ve bununla eğlendiğimi bilirler. burası iyi de, ben bu lafların altında eziliyor muyum acaba? bir arkadaşımın benim için ne kadar değerli ve özel olduğunu anlattığımı hatırlıyorum birine 3 ay önce. ben de onun için aynı şekilde değerliyim bunu da biliyorum. hislerimiz karşılıklı ve hala aynı. fakat ben onun en kötü günlerinin birinde elim kolum bağlı kaldım ortada. elimden pek bir şey gelecek gibi değil ama gene de az mı çaba harcıyorum acaba diye düşünmekten kendimi alamıyorum. ben yardımcı olamadığımı hissediyorum, ona göre böyle değil hatta tam tersi ama bu da bana yetmiyor. doyumsuzluk burada da ortaya çıkıyor, ilgiye de doymam ilgi vermeye de! ayarsızlık ve hatta kararsızlık da! varlığı da dert yokluğu da çabanın ve yardımın.

31 Ocak 2012 Salı

neredeyse 2 ay olacak ilk kez gördüm rüyamda, gördüğüm en genç halinle sanırım. meğer bu rüyanın anlamı iyi haber demekmiş. bayadır iyi haber almadım, bu sıralar kötü haber almamak yeterliydi sanırım çevremdeki çoğu insana. her gecenin bir sabahı gibi mi olacak acaba. bekliyoruz hep beraber.

19 Ocak 2012 Perşembe

Karar çıkar mı çıkmaz mı diye beklediğimiz günün sonunda, eve döndüğümde 16 yaşındaki kardeşime "Unutma bu adamların adlarını sen 30 yaşına geldiğinde bunlar milletvekili, bakan olacaklar. Bu adamlar vatanın sahibiyiz diyerek ortalıkta gezinecekler, hep bizden bir şeyler alacaklar, bizim canımızı yakacaklar." demek utandırdı beni. Bir şeylerin değişeceğine olan inancımın iyice sarsıldığını hissettim bir kez daha.

Bir de dün cunta lideri kenan evren hakkında çıkan yurt dışı yasağı hakkında, çeşitli aydın ve ilgili kişilerden alınan görüşleri dinlerken Hrant Dink'in fikrini dinleyemiyor olmak utandırdı beni.

işte bu yüzden bugün gene aynı yerde aynı saatte!!


POLORIS HRANT ENK! POLORIS HAY ENK!

7 Ocak 2012 Cumartesi

Seen.

Gördüğümü iyiye mı yorsam kötüye mı bilemiyorum bu aralar. Kendi fikirlerime bile dışardan bakıyorum artık. Evden uzak kalmak istemiyorum ama zorunlu göçler var hayatta. Mecbur kalırsak yapacak bir sey yok. Gelince ışıkları hic söndürme. Limon güzeldir.