29 Eylül 2010 Çarşamba

ihtarname yazacağıma öykü şiir senaryo falan yazsam ya.. aklımdakileri kağıda dökemediğimden mi bu haldeyim yoksa inatla okumak istediğim bölüm yüzünden mi? biri de bana bu iş böyle gitmez diye ihtarname çekse de ben de kendime gelsem keşke..

23 Eylül 2010 Perşembe

gidesim var, bazı şeyleri belki de çoğu şeyi değiştiresim var.. daha neyi nasıl nerde ne zaman değiştirmek istediğim de kafamda net değil. netlik olmadığı için "macera arayan bir insan" modunda olup olmadığımı sorguladım geçen gün. ama YOK o modda değilmişim.. ben ne yapacağıma tam karar verememişim.. o da kafamda yavaş yavaş şekilleniyormuş.. hatta ben burada düzen kurmayı bekliyormuşum..
şurada herşey bi tam belli olsun ben gideceğim.. şöyle hafif bir düzene giriyormuş gibi olsun hayatım.. ben giderim ya da bi şey değiştiririm.. sonrası allah kerim.. eee düzen bana fazla gelir.. ev var okul var ama tez yok, iş var ama okulla nasıl olur belli değil, duygusal olarak harika değilim zaten hiç olmadım , manita desen o da yok.. yani düzen yok ve böyle ben burda iyiyim..
huzur heyacanda demiştim ben bi zaman önce galiba haklıymışım..

21 Eylül 2010 Salı

ben ölmeden önce..

gün boyu yaşadığım saçmalık, Jägermeister ile birleşmişti ki 2 süper şarkı son noktayı çok güzel koydu.. ve nasıl aklıma kazınmış ise iki gündür bu şarkılar aklımdan çıkmıyor..

ilki şudur..
renksiz hayaller dolu, dokulen gozya$larim
ezikligi tum kalbimde, yaşanmis tum a$klarim
tum aci anilari, bana birakip gitme
beni bana ver artik, peşinden surukleme

duymak istiyorum duymak istiyorum
kalbimde ruhunu duymak istiyorum
gormek istiyorum gormek istiyorum
gozunde gozunu gormek istiyorum

incitme kalbimi, birakip gitme
sana kendimi verdim, beni yoketme
ne olur suskun durma, bir $eyler soyle
karanligin icinde kaybolma oyle

duyabilsem kalbini, okuyabilsem seni
sessiz feryatlarini, aci agitlarini
tum haykirişlarini, hissetmek istiyorum
sana yaklaşip sende olmek istiyorum


ve devamında...

ben ölmeden önce
bir sürü dostum vardı
ben ölmeden önce
bir sürü düşüm vardı

ben ölmeden önce
bir sürü aşkım oldu
ben ölmeden önce
bir sürü hatam oldu

herşeye rağmen pişman değilim
ama yine de bazen düşündüğümde
bir gün gelir de yaşarım ben de yine
tüm aşklarımı, yalan mıydı ey tanrım

çok yalnızım
eriyorum yavaş yavaş...

ama herşeye rağmen sabah "beşiktaş seninle ölmeye geldik" diyerek uyandım gerisi boş...

20 Eylül 2010 Pazartesi

medeni olmak..

evet bir saçmalığı hiç bu kadar uzun süre yaşamamıştım, saçmalıklar sinirimi bozar hep, gene bozdu ama geçti.. "her şey insana dair" dedi bir arkadaşım "her şey olur".. kendimden şüphe ettiğim anların sebebi zaten bu; her şey olur herkes her şeyi yapabilir.. çok yıl oldu ben bunu öğreneli, bu konuda sağlam bir tokat yedim ve sağlam bir eğitim oldu bu benim için.. ama bu sağlam eğitimin içeriği ve bana yaşattıklarını tekrar hatırlamak çok yıl sonra bile sinirimi bozmaya yetiyor ama şimdilik sinir bozukluğum kısa sürdü. umarım tekrar bir atak yapmaz. bu konuda yazacak anlatacak o kadar çok şey var ki.. bir yanım sayfalarca yaz diyor bir yanım "yeter artık!" dediğim gibi çook yıllar önce çook yazdım da düşündüm de.. artık yeter! saçmalıklar beni sinir eder.. saçmalık diyorum ama ne kadar da medeni bir insanmışım onu gördüm ya güzel bir tecrübe oldu.. acaba sandığım kadar medeni miydim oda ayrı bir konu tabi??

14 Eylül 2010 Salı

eski arkadaşlarımla aramda saçma bir feodal bağ var ve bu bağ hoşuma gitmiyor değil hatta baya baya seviyorum bu bağı.