13 Ocak 2011 Perşembe

as can yücel said..

kız. önemli kararlar aldım bak sana da anlatayım.
baba. ne oldu kızlıktan istifa mı ediyosun?
kız. yok onu yaparsam aldığım kararları uygulamak için maddi desteğim olamaz.
baba. iyi madem neye karar verdiysen ne yapacaksan yap, ben destekliyorum! ne olduklarını bilmiyorum ama bak baştan söyledim destekliyorum..

"bir takım azizlikler" ya da "aman neme lazım"

sene 2002.. "aman doktor canım gülüm doktor.." diyip kendi kendimize güldüğümüz.. temiz hayaller kurduğumuz zamanlar.. mesele o zaman ne kadar temizdik ya da saftık çocuktuk lay lay lom meselesi değil.. mesele o zamanlar gerçekten ne kadar katıksız olduğumuz.. kandığımız kandırıldığımız.. bizim gibi olmayanlardan farkında olmadan yediğimiz kelekler ve daha o yaşta hayatımıza yön verilmesi..
başka isteklerim vardı.. başka hayallerim ama o hayaller için yeterli değildi cesaretim.. ben de cesaretimin yettiklerini yapmaya başladım, şimdi dönüp bakınca yaptıklarımız cesaretimiz hiç de azımsanacak türde değillermiş ama benim asıl ihtiyacım olan cesaret hayatımı çizilenden farklı olarak kurmama yetecek olandı.. riske girmek, tehlikeli işlere girişmek kolaydı o zaman.. çünkü önümde daha fazla riske girmiş insanlar vardı. tehlikeli diye düşünülen o işin ne kadar tehlikeli olduğunu anlatan örnekler vardı önümde korkmuyorduk biz..
senin çocukluğundan beri dilediğin hikayeler ile öğrendiğin o hayat tarzından hani şu çevrendeki herkesin en çok korktuğundan kormuyordun da o eski itfayiye binasından neden korkuyordun acaba diye hala sorarım kendime.. o binaya girememekten mi? girip de tam olarak çıkamamaktan mı acaba?

11 Ocak 2011 Salı

çok da güzel oldu!

"anlatmıyosun sen bi şey" diyen arkdaşlarım oldu. hala da arkadaşlarım onlar ve hala da aynı şeyleri söylüyorlar. "anlatmıyorsun hiç bi şey!" anlatırım ben ama geç anlatabilirim ya da bazen anlatamadığımdandır.. bu son zamanlarda gene içimde tuttuklarımı fark edip, tam anlatmaya karar vermiştim ki.. anlatacaklarıma bi türlü açılamadım. aradım aradım görüşemedim, aradım karşıdan iyi haber aldım onu söndürmek istemedim, görüştüm konuyu döndüremedim.. neyse işte sonuç : gene kaldı içimde ve hatta yıldızlı sonuç : çok da iyi oldu anlatmasam daha kolay her şey.. zaten bu kadar değişim beni bozar. ben gene sana saklayayım.. evet!

3 Ocak 2011 Pazartesi

nası yorgun!

beni çağırıyor gibi bi şekilde sürekli karşıma çıkan şeyler. olmadık zamanlarda karşıma çıkman yetmezmiş gibi. baktığın anlar yetmezmiş gibi ordan burdan gelen her türlü haberde izin oluyor, ucu sana elbet dokunuyor.. netleştirsek ya keşke.. ad yok soyad yok ev yok okul yok iş yok çay yok kahve zaten yok sadece perde! buyrun sıra sizde diyecek biri işte o zaman o perdeye işleyeceğiz tüm fikirleri duyguları sezileri ve bakarken anlatmak istediğimiz söyleyemediğimiz herşeyi.. perdeleyeyim diye araya giren back street boyslar kalmadı artık.. aynı şaşkınlıkla baka kalır utanırız gene sorun yok. selam sabaha gerek de yok şimdilik. ee tamam görüşürüz o zaman..